SABIRLA PİŞER KORUK, YERLE BİR OLUR DORUK

SABIRLA PİŞER KORUK, YERLE BİR OLUR DORUK
Siyaset, toplumları yönetme ve sorun çözme sanatıdır. Huzurlu bir yaşamın alt yapısı, bilgisel temellere oturtulan iyi bir siyaset ve yönetim anlayışıyla paralellik arz eder. Bunların başında din ve vicdan özgürlüğü, adalet, eşitlik, seçim, ehliyet, emanet, şura, biat gibi ilkeler gelir. Bu yönetim ilkeleri aileden tutun da şirketlerin ve devletlerin yönetimlerine varıncaya kadar her alanda geçerliliğini koruyan evrensel ilkelerdir.
AKP propagandası, uzunca bir zamandan beri, muhalefetten gelecek eleştirileri kendisi dillendirerek muhalefeti etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır. Ama bunu sadece bir algı oluşturma taktiği olarak yapmamakta aynı zamanda kavramın içeriğini kendi dünya görüşü açısından yeniden oluşturmaktadır.
Şöyle ki Sayın Vali hukuk, adalet, insan hakları, özgürlük, demokrasi, eşitlik, kardeşlik… Derken bu kavramların son 20 yıl içinde kazandıkları içeriği, herkesin kastettiği içeriği kastetmemektedir. Tersine o, kendi dünya görüşü açısından bu kavramlara yükledikleri içeriği kastetmektedir. Bu nedenle Sayın Valimize kamuoyu nezdinde ifade etmekteyiz. Ne yazık ki sayın vali yöneticisi olduğu şehirde ayrım yapmaktadır.
Birkaç örnek verecek olursak;
Önceki Akp yönetimlerinden devralınan elektrik borcunu taksitlendirip ödememize rağmen Ramazan günü su kuyularının elektriğini TEDAŞ marifeti ile kestirilmesine göz yumup Sungurlunun ramazan ayında susuz kalmasına rıza gösterdiniz.
Sungurlunun susuzluğunu evci barajından 6 km hat ile su alınabilir talebinde bulunduk kulaklarınızı tıkadınız.
Sungurlu yol geçişini imara açalım insanımız işyerleri kursun istihdam olsun ilçemizin geçim kaynakları artsın dedik vermediniz.
Sungurlu yol geçişlerine EDS sistemi kurulsun talebimizi ve müracaatımızı sürekli ret ettiniz. İlimizde ve çevre il, ilçelerde birçok örnekleri ve benzerleri olmasına karşın Sungurludaki ölümlü kazalar görmezlikten geliniz hiçbir şey yok muş gibi yaptınız.
Sungurlu belediyesini gelir dağılımında sürekli devre dışı bıraktınız.
İşkur’dan her belediyeye 50 ila 100 personel verilirken sungurluya 3 ila 5 kişilik personel istihdamı verildi. Nüfusu 2000 ila 3000 arasında olan ilçelere 50-100 personel istihdamı sağlanırken Çorumun en büyük ilçesi sungurluya uygulanan muamele hak mıdır.
Bu satırları Sungurluya uygulanan baskı ve hizmet yapılmaması yönündeki bir çok örneklerle doldurabiliriz. Biz isterdik ki bunca olumsuzluğu bunca art niyetli yaklaşımı yaşamamış olsaydık hep iyiliklerden güzelliklerden bahsetseydik ne yazık ki sonuç düşündürücüdür. Parti devletimi, devlet partisi mi. Dün eleştirip iktidara gelip eleştirdiği her şeyi daha fazlası ile yapan bir iktidar düşünün sizce nerde olabilir.
Aklı öldürürsen, Ahlakta ölür. Akıl ve ahlak ölürse millet bölünür.
Biz diyoruz ki susuz kaldık, önlem alınmazsa daha çok sıkıntı yaşayacağız. Har fırsatta bu konuyu dile getirmekteyiz. Biz diyoruz ki sungurlu geçişlerine anlık hız kontrol denetim sistemi kurulsun burada insanlarımız ölüyor bunun çözümü Delice’ye, Balışeyh’e, Osmancık’a yapılan sistem diyoruz. Gözümüzün içine baka baka ret diyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde Sungurlu belediye başkanımız Sayın Abdulkadir Şahiner bu konu ile alakalı sabrımız kalmadı Sungurlunun sıkıntılarına devletimizin bir an evvel önlemler alması yönünde Sungurlu sevdasının büyüklüğünden haklı bir şekilde feryat ettiği açıklamayı tüm kamuoyu görmüştür.
Artık sabrımız taşmış, devlet geleneklerimize yakışmayan bu tutumlar karşısında hoşgörümüz kalmamıştır. Çorumun en büyük ilçesinin kaderi ile oynayanları evvela tüm hemşerilerime şikâyet ediyorum.
“Sabırla pişer koruk, Yerle bir olur doruk. Sabır, sabır ve sabır.”
Kıymetli hemşerilerim; İktidar temsilcisi Siyasi muarızlarımızdan sonuç ve adımlar göremediğimiz, milletin vermiş olduğu rey ile muhalefet partisinin yönettiği bir belediye olan Sungurlu bir çok problemleri olmasına rağmen cezalandırılıyor izlemi hissedilmesi sizce de doğru değil midir.
Özellikle Çorum önceliğinde değerlendirecek olur isek iktidar ve paydaşlarının tüm kötü niyetli söylemleri kendi kitlesi tarafından bir genel kabul aksini düşünen düşman, her türlü kötü ifadelere maruz kalan bir öteki olarak değerlendirilmekte! Bu yüzden de tek adam yönetimi ve onun sözcülerinin ne dediklerine değil ne yaptıklarına bakmalı ve ona göre tutum almalıyız. Tekrar etmekte fayda vardır ki; Devletin dini adalettir; adaletin mihengi de hukuktur. Hukukun terazisi ise en güçlü ile en zayıfı eşitleyen kanun ve uygulamalardır.
“İyi ki bilmiyor kalabalıklar. Yağmura bakmayı cam arkasından, İnsandan insana şükür ki fark var.
Birine cennetse birine zindan, İyi ki bilmiyor kalabalıklar.”

 

Cevap bırakın