AVRUPA BİZİ KISKANIYOR GERÇEKTEN BENDE İNANIYORUM
“İthalat sopası yetmedi, sıra ihracat sopasına mı geldi?” Beyler kendinize gelin.
Gıda fiyatları ihracat ve ithalat sopası ile ila nihaye düşmez, kontrol edilemez. Tarım ürünleri ihracatında yaşanan sorunlara bir çare üretemeyen kamu otoritesi, şimdi de kendi eliyle ihracatın önünü kesme kararı alıyor.
Hani ihracat patlayacaktı? Sakın ha ihracat yasaklarını rutinleştirmeyin. Sorunun kökü bu değil. Maliyet ve alım gücü dengesini düzenlemeden gıda fiyatları düzenlenemez. Polisiye tedbirler ile hiç olmaz.
İthalat, yetersiz üretim için ya da ihracat katma değeri yaratmak için yapılır. İhracat yasağı ya da gümrük duvarı, üretilen ürünü değerli kılmak için uygulanır. Tekrar söyleyelim: Patatesi rahat bırakın.
Rusya’nın iade ve yasak listesine eklediği ürünlere odaklanın. Yüzlerce TIR yollarda, ürünler çürüyor. Mazeretiniz batsın.
Önce sorunu çözün, sonra bol bol bahane bulursunuz. İhracatçıyı dinleyin. Tarımı ve tarımsal üretimi önceleyin.
Tüketicinin alım gücünü ayarlamak sizin işiniz değil.
Değerli hemşerilerim, Çok iyimser bir senaryoyla döviz kurunun 2022 yılında piyasa katılımcıları anketindeki enflasyon beklentisi kadar yükseleceğini varsayalım. Bu koşulda devletin cebinden en az 12.5 milyar TL çıkacak. 2022 bütçesinde tarımsal destekleme bütçesinin 25 milyar TL olduğunu düşünürsek, bütün çiftçilere ödenen destek miktarının yarısını devlet faiz desteği olarak mevduat sahiplerine ödeyecek.
Günümüzde çokça söylenen falanca ülke bizi kıskanıyor, Avrupa bizi kıskanıyor ifadelerine gerçekçi istatistiklere göre açıklayacak olursak; Avrupa’nın bizi en çok kıskanan kesimi en zengin %10’luk kesim. Çünkü Türkiye’nin en zengin %10’unun milli gelirden aldığı pay Avrupa’nın iki katı.
Sonuç itibari ile evet Avrupa’nın en zenginleri bizim en zenginlerimizi kıskanıyor.
Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu düzende gıda fiyatlarını marketlerde kontrol etmek çözüm için yapılan bir şey değildir. Üretimi önemsemeyen üretimi desteklemeyen, üretimi kontrol edemeyen bu sistem sebeptir, sonucu da milletimizin fakirleşmesi ve her geçen gün geri gitmesidir.
Kıymetli hemşerilerim, Ak parti ve etrafındaki birkaç müteahhidin daha çok zengin olmasına yönelik kurulan bu iktidar ve yandaşlarının daha zengin, hepimizin daha fakir olmasını sağlayan bu iktidardan kurtulmak milletimiz için en büyük ferahlamayı sağlayacaktır.