ALACA İLÇEMİZİN TARİH VE İSKAN YAPISI…!!!

OĞUZ TÜRKMEN YURDUMUZUN:

Hitit, Asur, Fdig, Kimmer, Pers, Galat, Roma, Bizans antik dönem uygarlıkların izler bıraktığı Alaca İlçesinin Hititler döneminde adının Etonia adıyla anıldığı ve 1072 yılında Danişmentli İlhanı Danişment Gazi’nin hükümdarlığını yaptığı Oğuz orduları tarafından fetih edimleştir.

Yesevi gönül dostlarından Peçenek Boy Beyi Hüseyin Gazi’nin yöreye yerleşmesiyle bölgenin adı bu zati muhtereme izafeten Hüseyinova adıyla anılmaya başlamış ve daha sonraki yüzyıllarda Hüseyinova adı Hüseyin-Abad adıyla anılır olmuştur.

Verimli Bozok yaylası ve Hüseyinova üzerinde kurulmuş bu yerleşim yeri, hakimiyeti altında bulunduğu Danişmentli, Selçuklu, İlhanlı, Eretna, Kadı Burhanettin, Dulkadirli, Osmanlı Beylikleri (Devlet) arasında geçen hakimiyet savaşları ve isyanların merkezi haline dönüşmüştür.

Selçuklular döneminde baş gösteren on binlerce Türkmen’in katıldığı Baba-i isyanlarına sahne olmuş yörenin, 1402 yılında İlhanlıların, Osmanlı’yı Ankara Savaşında yenip dönüşü ve Osmanlı sarayında meydana gelen siyasi olaylar nedeniyle otoritesi bozulmuştur. Yönetim boşluğuna düşmüş bölge, merkezi Maraş’ta bulunan Dulkadirli Devleti hakimiyete geçmiş ve bu devlet Dulkadirli Kethüda (Bey) kışlağı’ndan (günümüz adıyla Boğazkale İlçesi) idare etmiştir.

Yukarıda değinildiği gibi Türk siyası tarihinde fazlaca isminden bahsedilmiş ünlü Bozok yaylası ve verimli Hüseyinova toprakları içerisinde kurulmuş bu ilçemiz sınırları içerisinde bulunan antik ve Türk-İslam dönemlerinden kalmış Alaca Höyük, Pazar, Eskiyapar, Kalın Kaya, Kale Hisar, Gerdek kaya, Behran Külliyesi, Hüseyin Gazi Medrese ve Türbesi gibi adlarla anılan pek çok kültür varlığı günümüz kadar süre gelmiştir.

1455 yılında Tokat-Sivas Livası Zile Kazasına bağlı nahiye olduğu ve 1485 yılında 37 bağlı köyü, bu köylerde 295 sülale (oymak) nin yaşadığı anlaşılan Hüseyin-Abad Nahiyesinin 1584 yılında 39 bağlı köyü 7 kışlağı 78 mezrası bulunduğu Osmanlı kaynaklarında yer almıştır. 1846 yılında Bozok Eyâletine bağlı kaza olan bu yerleşim yeri 1885 yılında Ankara Vilâyeti, Çorum sancağına bağlı kaza iken 1919 yılında Çorum’a bağlı kaza olduğu ve 1935 yılında 7-8 mil mesafede bulunan Akla Evli Boyu, Yörükhan taifesine mensup insanların yaşadığı Alaca adlı köyün gelişip büyüyerek Hüseyin-Abâd’ın yerini aldığı bilgisi arşivlerde yerini almıştır.

Hüseyin-Abad yöresinde Hüseyin Gazi, Dede Kargın, Mirce Sultan, Tevabii, Yaşar Baba, Hırka Baba, Sultan Eymirce, Beşli Baba, Ali Baba (Feyzullah Baba), Muhyeddin, Hasan Bali, Eşen Paşa, Hüsamiye, Behramşah, İmi Sultan, Osmanpaşa (Baba), Abdal Dede, Yalıncak Abdal, Piri Baba gibi adlarla anılan vakıf (zaviye, tekke) lar kurulmuş bu vakıfları tasarrufunda bulundurmuş Hüseyin Gazi, Dede Kargın, Hırka Baba, Halil Baba, Kara Baba, Don Baba, Hüseyin Dede, Bayram Dede, Nesimi Baba, Yıkıcı Baba, Ahmed Baba, Çopur Şeyhi, Gülücek Baba, Güfer Ana gibi aşiret ve cemaat liderlerinin türbeleri günümüze kadar süre gelmiştir.

115 yıl gibi uzun bir süre Dulkadirli Devleti siyasi hakimiyetinde bulunmuş bölge, 1516 yılında Osmanlı Hükümdarı Yavuz Sultan Selim komutasında ki Osmanlı Orduları tarafından Osmanlı hakimiyetine alınmıştır. Devletlerinin siyasi hakimiyetine son verilmiş Dulkadirli Türkmenleri tepki eylemlerine (isyan) başlamış, Celali adı verilen isyan eylemlerinden 1517 yılında yapılan Bozoklu Celal Baba (Şah Veli) isyanı, 1525 yılında yapılan Söklenoğlu Musa Atmaca isyanı ve 1526 yılında yapılan Zünnunoğlu Halil Baba isyanının merkezini Bozok yaylası, dolayı ile Hüseyin-Abad toprakları olması ve yöre aşiretlerinin de bu isyanlara

katılmış olmaları nedeniyle hakim devlet Osmanlı Devletinin istenilmeyen aşiret, oymakları durumuna düşmüşlerdir.

Hakimiyet savaşları ve isyanlarda etkin görev almış 35 bölük 586 cemaat ve 112.094 nüfusuyla Sivas, Tokat, Çorum, Kırşehir, Ankara yöresine yayılmış Ulu Yörük Konfederasyonu içerisinde Hüseyin-Abâd Nahiyesi idari sahasında kurulmuş Koçhisar karyesinde 3 hane, Geçit karyesinde 8 hane, Akpınar karyesinde 47 hane, Alifakih karyesinde 11 hane, Çapanpınarı karyesinde 17 hane, Kızıllar karyesinde 7 hane, Kabaklı karyesinde 9 hane, Şahyörükleri karyesi ve Kara karyesinde 16 hane, Muradsufi (Muratseyfi) karyesinde 5 hane, Gerdekkaya karyesinde 15 hane, Kayacı’k karyesinde 6 hane, Yaban-lı karyesinde 15 hane, Kılavuz-lu karyesinde 20 hane, Gökviran karyesinde 2 hane, Yağlı karyesinde 31 hane, Alaca karyesinde 16 hane, Sapmaz karyesinde 5 hane ve Yatan, Boladcık, Gerdekkaya, Kızkaracalı, Karapınar, Karacalı, Çatakpınar karyelerinde yurt tutmuş, ekseriyetini Kargın Boyu mensupları yer almıştır.

Osmanlı yönetimleri kendisine karşı kavgalı olan asker, vergi gibi zorunlu hizmetlerini yapmayan isyankar ahalisine zaman içerisinde tehçir, zorunlu iskan uygulayarak Rumeli (Balkanlar), Trabzon yöresi, Doğu Anadolu bölgesi, Kıbrıs Adası, Batı Anadolu bölgesi ve Rakka (Suriye) bölgesine göndererek bölgenin otoritesini sağlamaya çalışmıştır.

Bu tehçir olayları sonucu Hüseyin-Abad şehri ve pek çok köyü boşalmış, verimli Bozok yaylası ve Hüseyinova ekilip, biçilemez, dolayısıyla devlet ve bölge ekonomisine zarar verir olmuştur. Devlet, bu sorunu gidermek amacıyla binlerce çadırdan oluşan kendi yanlısı Mamalı (Çapanoğlu) Aşiret teşekkülü, Kavili Aşireti, Anamaslı Aşireti, Karacalar Aşireti ve Dede Kargın Aşireti gibi Anadolu’da konargöçer yaşayan bazı aşiretlere taştan evler yapıp, işleyebileceği kadar toprak vererek iskanını yapmıştır.

Daha sonraki yüzyılda Osmanlı, Rus savaşlarında hep yanında savaşmış, savaş sonraları hakim devlet Ruslar tarafından sürgüne tabi tutulmuş Ahıska ahalisi, Kafkas ahalisi, Kırım Tatar ahalisi, söz konusu savaşlar nedeniyle Erzurum, Kars/Ardahan, Erzincan, Malatya, Adıyaman, Tunceli, Sivas, Maraş yöresinden Anadolu içlerine gelmiş yüzlerce, binlerce aile ve Yunanistan’dan getirilmiş Mübadil ahali şehir merkezi ve köylerine iskan edilerek bölgenin bu günkü iskan yapısını oluşturmuştur.

Tarihten günümüze Bayat, Eymür, Yaparlı, Avşar gibi adını doğrudan Oğuz Boylarından, Kalender, Çöplü, Badılı, Şeyh Bezenli (Şıhbizin), Salmanlı, Cihanbeyli, Çomar, Çorum Kürdü (Lek), Alaca, Sarı Süleymanlı, Evci, Dona, Tatar, Coğul, Kavşut, Ağcaoğlu, Kocabekir, Deler (Deli), Keşlik, Halaçoğlu, Keşlik, Arat, Tonbul’oğlu, Höçükoğlu, Tolunoğlu, Dulkadirli, Balaban, Kazak, Kapaklı, Savran, Koyunoğlu, Hırka, Macaroğlu, Abdal gibi Oğuz Aşiret ve beyinden almış yüzlerce aşiret, oymak, yerleşim yerinin bulunduğu bu ilçemizin tarihi ve kültür dokusunu korumuş yöneticiler ve oymaklar elbette olmuştur.

1935 yılında Hüseyin-Abad Kazasının lağvedilip 7-8 mil mesafede bulunan Akla Evli Boyuna bağlı Yörük taifesi içerisinde hareket etmiş Alaca Aşireti üyelerinin kurduğu köyün şehirleşme sürecinde büyük emeği geçmiş, Belediye Başkanı, Ahıska göçmeni Oğuz evladı merhum Behçet Durukan kurduğu şehre atası, atamız Oğuz Han’ın evlatlarının ismi Ay Han, Yıldız Han, Gün Han, Deniz Han, Doğu Han gibi isimlerini vererek ata kültürümüzü bu şehrimize kazandırarak tarihi dokusuna büyük katkı yapmıştır.

Tarih, kültür varlıkları gibi alt, yapı, üst yapı, çevre ve temizliği bakımından pek çok Anadolu şehrinden daha gösterişli olan bu ilçemizin gelişimi ve güzelliğine büyük katkılar yapmış, Merhum Cengiz Durukan Başkan, yeğeni Mehmet Durukan Başkan, efsane Belediye Başkanlarından, Ankara Alacalılar Derneği Başkanı ve Başkent Çorumlu Dernekler Platformu Başkanlar Kurulumuz Ak saçlısı Adnan Adıvar Ünal Başkanı ve Fuat İstanbullu Başkanı anmak, Oğuz kültürü ve Alaca İlçesinin gelişimine yaptıkları önemli katkılardan dolayı, bir

Çorumlu araştırmacı/tarihçi ve Başkent Çorumlu Dernekler Platformu Başkanlar Kurulu Başkanı olarak teşekkür etmemiz hemşehrilik görevlerimizdir.

İsmail UÇAKCI

Araştırmacı Yazar.

Başkent Çorumlu Dernekler Platformu Başkanlar Kurulu Başkanı

Cevap bırakın